13 Mart 2010 Cumartesi

Kapılar

Kapılar kapanıyor. Zorluyorum ellerimle, bütün gücümle itiyorum. Önüne ayağımı sabitliyorum birinin, diğerinin arasına bir eşya atıveriyorum. Ne gariptir, o kapı bana bakıyor, neden beni gelip sen açık tutmadın da başka bir nesneyi iteledin önüme diye. Yetişemiyorum. Öncelikli kapılara yetiyor ancak gücüm. Bir onu bir öbürünü kurtarıyorum. Kapılar kapanırsa ışık kalmayacak, bahçeyi göremeyeceğim. Ama ne uğraşıyorum… Tüm kapıların açık kaldığından emin olduktan sonra bile derin nefes alamıyorum. Sakin kalamıyorum. Hala tutamadığım, benden habersiz kapanan kapı var sanıp sıçrıyorum yerimden. Şöyle bir iki tur atıyorum, her şey yolunda ise uykuya dalıyorum. Sabah ilk iş tekrar bakıyorum kapılara. Ben uyurken kapananlar oldu mu bilmem gerekiyor.

Bu hep böyle sürer gider. Karanlıktan korkmamayı öğrendiğimde, karanlıkta bile yolumu bulmayı öğrendiğimde sakinleşeceğim.

Bir dağda oturacağım sessizce. İçimde bir ışık doğacak, göğsümden. Büyüyüp ortalığı aydınlatacak. Ben kıpırdamayacağım bile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder