30 Mart 2010 Salı

Nedir?

Karar verdim. Bu havalar beni manik depresif yapıyor arkadaş. Ruh halim dalgalı, yer yer poyraz, karayel, aynı anda günlük güneşlik.

Şu içimdeki iki kişinin kavgasını susturamıyorum. Biri huzurlu olan, hiçbir şeyden korkmayan, hep desteklenildiğini, korunduğunu bilen ve beni hep dengede tutan taraf. İçimdeki ses. Öz dedikleri bu herhalde. Hani mutlak mutluluğu yaşayan ve yayan şey.

Diğeri beni resmen bacağımdan çekiyor. Bugün kavga ettim onunla. “Kes sesini” diye bağırdım. Göğsüme bir ağırlık çöktü. Baş etmek mümkün değil.

Şu ego denen şey, bildiklerini şaşırtıyor insana. Üstelik de sadece kendi egomuz değil başa çıkmaya çalıştığımız. Etrafımızdaki herkes egosunu gezmeye çıkartmış, çalışırken, yürürken, uyurken, konuşurken hep birlikte takılıyor. Onlar da çekiştiriyor bacağımdan.

Ne güzel demiş Usui,

“Sadece bugün kızma
Sadece bugün kaygılanma
Anneni babanı öğretmenlerini ve yaşlıları onurlandır
Geçimini dürüstçe kazan
Tüm canlı varlıklara şükran göster”

Kalkıp yemekten artan etleri, içimde şükran duygusu ile, bahçelerde dolaşan köpek için dışarıya bıraksam dengeye gelir miyim?

Deneyelim…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder