9 Mayıs 2010 Pazar

Durum

Göz bir gün şöyle demiş: "Bu vadilerin ötesinde mavi sislerle sarmalanmış bir dağ görüyorum. Güzel değil mi?"

Kulak dinlemiş, bir süre dikkatle dinledikten sonra "Ama dağ nedere? Onu duymuyorum," demiş.

Sonra El konuşmuş ve demişki, "Çabalıyorum ama boşuna, ona dokunamıyorum," ve Burun da "Dağ yok, çünkü onu koklayamıyorum," demiş.

Göz başka bir yana bakmış ve hepsi aralarında Göz' ün bu tuhaf yanılgısı hakkında konuşmaya başlamışlar. Ve şöyle demişler: "Bu, Göz ile ilgili bir durum olmalı."

Halil Cibran


Bu sadece benimle ilgili bir durumdu. Benim algıma ve benim yaratılışıma uygun… Sadece ben biliyordum. Ben anlayabiliyordum. Başkaları kendi algı ve yaratılışlarına göre değerlendirmeler yaptı. Kimisi inandı bana, kimisi itiraz etti, kimisi uyardı. Oysa ben biliyor ve görüyordum orada olduğunu. Dedim ya, bu sadece benimle ilgili bir durumdu. İçimdeki tüm devinimleri ben biliyordum. Kapılar kapılar açıp bazılarını kapatıyordum. Kendi içimdeki yolculuktan keyif almaya başlamıştım. Bu durumdan çok, durumumun yarattığı yolculuk beni şaşırtmaya başladı. İşte benim durumum bu…

Herkes kendi yaratılışına, yeteneklerine ve algısına göre yaratır gerçeğini. Düşünür, hisseder, niyetleniriz. Bunlarla gerçeğimize yön veririz. Ben bu durumun benim gerçeğimi iyi yönde yaratmasını seçtim. Duruma iyi düşünceler, duygular ve niyetler yükledim. Şimdi artık cennetteyim. Keyifli bir yolculukta, bir keşifte, sınırsız bir dünyadayım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder