23 Temmuz 2010 Cuma

Zenginlik

Hayatında neyin yoksunluğunu duyuyorsan ve odaklanıyorsan o yoksunluğu daha fazla çekersin diyor evrensel yasalar. Biliyorsak neyin zenginliği içinde olduğumuzu? Kimin sevgisi ile dopdolu olduğumuzu, hayatımızda kimin bize ilham ve güç verdiğini, kimin varlığı ile zenginleştiğimizi, büyüdüğümüzü ve geliştiğimizi… Ama yoksa imkanı onun fiziksel varlığını da sağlamanın yanıbaşımızda ve çoğaltmanın? Biliyorsak bir başka dünyaya ait olduğunu ve gelemeyeceğini. Biliyorsak kalpleri bizimle ama fiziksel varlığını veremiyor bize… Ve hatta biliyorsak bizim kadar yoksunuğumuzu duyduklarını… Bir ömür hasretle yaşanır mı? Bir ömür bizi beklerler mi? Bir ömür bekler miyiz? Ta ki öbüründe buluşana kadar?

Bunda öğrenilecek bir şey olmalı. Sabır… Tevekkül… Başetme… Beklentisiz sevgi… Kabullenme… Bunları öğrenebilmek bir ömür hasret çekmeye değmez mi?

Ben yoksun değilim senden. Sen baktığım yöndesin. Gördüğüm şeydesin. İşittiğim sestesin. Doğadasın. İçimdeki nefestesin. Düşüncemdesin. Söylediğim sözdesin. Sen bir çembersin beni sarmalayan. Bense tam merkezdeyim. Bu yüzden gittikçe çoğalıyorsun. Gittikçe büyüyorsun, genişliyorsun. Şimdi biliyorum ki, fiziksel varlığın olmayınca ayrılık gayrılık da kalmadı aramızda. Biriz artık. Sen çoğaldıkça içimde ben de çoğalıyorum.

1 yorum:

  1. Yeryüzünde böyle birinin var olduğunu bilmek çoğu insana nasip olmayan büyük şans..ama yanında olması sonsuz lütuf..

    YanıtlaSil